Kapalı Miyom Ameliyatı

Kadınlarda en sık görülen rahim rahatsızlıklarından biri olan miyomlar, çoğu zaman iyi huylu olmalarına rağmen büyüdükçe ağrı, düzensiz kanama ve doğurganlık sorunları gibi ciddi problemlere yol açabilir. Günümüzde bu sorunların tedavisinde tercih edilen modern yöntemlerden biri kapalı miyom ameliyatıdır. Laparoskopik teknikle gerçekleştirilen bu ameliyat, hem hastanın konforunu artırır hem de iyileşme süresini önemli ölçüde kısaltır. Gelişmiş cerrahi cihazlar sayesinde rahim korunur, izler minimum seviyede kalır ve hasta kısa sürede günlük yaşamına dönebilir. 

Kapalı Miyom Ameliyatı Nedir? 

Kapalı miyom ameliyatı, tıpta laparoskopik miyomektomi olarak da bilinen modern bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntem, rahimde oluşan miyom adı verilen iyi huylu tümörlerin çıkarılmasını amaçlar. Miyomlar, rahim kas tabakasında gelişen ve genellikle kadınlarda doğurganlık çağında görülen kitlelerdir. Kapalı miyom ameliyatında karın bölgesine büyük bir kesi yapılmadan, birkaç küçük delikten girilerek özel kamera ve cerrahi aletlerle operasyon gerçekleştirilir. Bu teknik, hastaya daha az ağrı, daha kısa iyileşme süresi ve daha az komplikasyon riski sunar.

Özellikle aşırı adet kanamaları, kasık bölgesinde ağrı, karında şişlik, sık idrara çıkma, kabızlık, cinsel ilişkide ağrı ve kısırlık gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Doktorlar, bu şikayetlerin nedeni miyom olduğunda ve ilaç tedavisiyle sonuç alınamadığında kapalı miyom ameliyatına başvurur. Ayrıca hızlı büyüyen miyomlar, kansere dönüşme şüphesi taşıyanlar veya hamilelik planlayan kadınlarda rahim duvarını etkileyen miyomlar da cerrahi müdahale gerektirir. Kapalı yöntemle yapılan ameliyat, bu problemlerin giderilmesini sağlarken aynı zamanda estetik açıdan da daha iyi sonuçlar verir. 

Kapalı Miyom Ameliyatı Öncesi Ve Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli? 

Kapalı miyom ameliyatı öncesinde hastanın genel sağlık durumu detaylı şekilde değerlendirilmelidir. Ameliyat öncesi dönemde doktor, hastadan kan testleri, ultrasonografi veya MR gibi görüntüleme yöntemleri isteyebilir. Bu testler, miyomun büyüklüğü, sayısı ve yerleşim yeri hakkında bilgi verir. Operasyon öncesi hastanın kan sulandırıcı ilaçlar kullanmaması, sigarayı bırakması ve gerekli beslenme düzenlemelerini yapması önerilir. 

Ameliyat günü, hasta genellikle genel anestezi altında operasyona alınır. Ameliyattan sonraki ilk birkaç gün içinde hafif karın ağrısı, gaz veya şişkinlik hissedilebilir. Bunlar normal durumlardır ve kısa sürede geçer. Doktorun önerdiği ilaçlar düzenli kullanılmalı, ilk günlerde ağır egzersizlerden ve cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Genellikle 1-2 hafta içinde hasta normal yaşamına dönebilir. 
Ameliyat sonrası dönemde en önemli nokta, yara yerlerinin temiz tutulması ve enfeksiyon riskine karşı dikkatli olunmasıdır. Ayrıca doktor kontrol randevularına zamanında gidilmesi, iyileşme sürecinin sağlıklı ilerlemesi açısından büyük önem taşır. 

Kapalı Miyom Ameliyatı Nasıl Yapılır?  

Kapalı miyom ameliyatı, laparoskopik cerrahi tekniğiyle gerçekleştirilir. Bu yöntemde cerrah, göbek deliği ve alt karın bölgesine birkaç küçük kesi yapar. Bu kesilerden biri, yüksek çözünürlüklü bir kamera olan laparoskopun yerleştirilmesi içindir. Kamera sayesinde cerrah rahim ve çevresindeki dokuları detaylı şekilde ekrandan görebilir. 
Diğer küçük kesilerden özel cerrahi aletler sokularak miyomlar dikkatlice çıkarılır. Miyomun büyüklüğüne ve konumuna göre bazen miyom parçalara ayrılarak dışarı alınabilir. Tüm işlem boyunca rahim korunur ve doku kaybı minimum düzeyde tutulur. 
Ameliyat genellikle 1 ila 2 saat arasında sürer. Hastanın genel durumuna bağlı olarak aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilmesi mümkündür.

Bu teknik, açık ameliyatlara kıyasla çok daha az ağrı, kan kaybı ve iyileşme süresi ile öne çıkar. Ayrıca karında büyük bir kesi izi kalmadığı için estetik açıdan da hastalar tarafından oldukça tercih edilir. 

Kapalı Miyom Ameliyatı Avantajları Nedir?  

Kapalı miyom ameliyatının en büyük avantajı, minimal invaziv bir yöntem olmasıdır. Yani vücuda en az zarar verilerek maksimum fayda sağlanır. Bu teknik sayesinde hastalar, açık ameliyatlara göre çok daha hızlı bir şekilde günlük hayatlarına döner. Ağrı ve kanama miktarı az olur, hastanede kalış süresi kısalır ve enfeksiyon riski minimuma iner. 

Ayrıca kapalı yöntemle yapılan operasyonlarda rahim dokusu korunur. Bu da doğurganlığın sürdürülmesini sağlar. Kadınlar, ameliyat sonrasında gebelik planlarını genellikle kısa sürede gerçekleştirebilir. Estetik açıdan da büyük avantaj sunan bu yöntem, ciltte neredeyse görünmeyen küçük izlerle tamamlanır. 
Diğer bir önemli avantaj ise, ameliyat sonrası yapışıklık riskinin düşük olmasıdır. Bu durum özellikle ileride oluşabilecek karın içi ağrılar ve kısırlık risklerini azaltır. Modern cerrahi ekipmanların ve yüksek çözünürlüklü görüntüleme sistemlerinin kullanılması sayesinde cerrah, en küçük miyomları bile rahatlıkla tespit edip çıkarabilir. 
Kapalı miyom ameliyatı, hem hasta konforunu hem de cerrahi başarı oranlarını artıran bir yöntemdir. Günümüzde birçok uzman jinekolog, uygun hastalarda bu yöntemi birinci tercih olarak önermektedir. 

Kapalı Miyom Ameliyatı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular