Miyom (Myom)

Rahimde bulunan düz kasın anormal çoğalması ile oluşan iyi huylu kitlelerdir. Düzgün sınırlı kitlelerdir. Yerleşim yerlerine göre sınıflandırılmaktadırlar (submuköz, intramural, subseröz, saplı vb.). Görülme sıklığı genelde 20-25% olarak bilinmektedir.

Miyomlar Neden Olur?

Miyomların oluşma nedeni henüz kesin olarak bilinmemektedir. Hormonal değişiklikler (östrojen hormonu fazlalığı), genetik faktörler, obezite ve erken adet görme, alkol ve kafein kullanımı, yoğun kırmızı et tüketimi gibi bazı faktörler miyom oluşumunda sorumlu tutulmaktadır.

• Hormonal değişiklikler (Östrojen hormonu fazlalığı): Menapoz öncesi östrojen hormonu fazlalığı nedeniyle miyomlar büyüme eğilimindedir. Menapoz sonrası miyomlar ise küçülürler. Eğer menapoz sonrası miyom büyümeye devam ederse altında sarkom yani kanser dokusunun varlığı araştırılmalıdır.
• Genetik Faktörler: Ailede özellikle birinci derece akrabalarda miyom varsa diğer aile bireylerinde miyom oluşma riski artmaktadır.
• Yaş: Miyomlar en sık 30-40 yaş arasında izlenmektedir. Menapoza girince östrojen hormonu azaldığı için miyomların büyümesi durmaktadır.
• Obezite: Vücut kitle indeksi, bel çevresi, vücut yağ yüzdesi arttıkça yağ dokusundan oluşan östrojen miktarı artar ve miyom oluşumu veya büyümesi artmaktadır.
• İlk Adet Yaşının Erken Olması: İlk adet yaşı 11 yaş öncesi ise östrojene maruziyette daha fazla olacağından miyom görülme sıklığı artmaktadır.
• Yoğun Kırmızı Et Tüketilmesi: Yapılan birtakım çalışmalara göre fazla miktarda kırmızı et tüketilmesi miyom oluşumunu artırmaktadır. Bu yüzden kırmızı et tüketiminin sınırlandırılması önerilmektedir.
• Fazla Miktarda Alkol ve Kafein Tüketimi: Miyom oluşumuna neden olabilmektedir.

Miyom Nasıl Oluşur?

Kesin nedeni bilinmemekle beraber, miyom oluşumundan kadınlık hormonu olarak bilinen, östrojen hormonu sorumlu tutulmaktadır. Bu tümör, hormon bağımlı bir tümördür ve üreme çağında yaklaşık olarak her 5 kadından birinde vardır (20%).

Gebelik döneminde miyomlar büyüme eğilimindedirler. Miyomlar erken adet gören kadınlarda ve kilolu kadınlarda yine östrojen hormonuna fazla maruziyet nedeniyle daha sık görülmektedir. Menopoz döneminde ise östrojen hormonu azaldığı için miyomlar küçülme eğilimindedirler. Ailesel yatkınlık ve genetiğin de rolü olduğu belirtilmektedir.

Miyom Belirtileri Nelerdir?

Miyomların çoğu hiç bulgu vermeden rutin jinekolojik kontroller sırasında farkedilmektedirler. Bulgular miyomun yerleşim yerine ve büyüklüğüne göre değişmektedir.

En sık bulgu düzensiz, uzun süren ve fazla miktarda olan adet kanamalarıdır. Miyom, rahim kasının kasılma yeteneğini bozabilmektedir ve bu da adet kanamasının düzenini ve şeklini değiştirebilmektedir. Sonuç olarak hastada anemi (kansızlık) gelişmektedir.

Rahim içini tutan veya rahim içine bası yapan miyomlar (submükoz veya intramural) kanama yapabildiği gibi, oluşabilecek bir bebeğin tutunmasını engelleyip kısırlığa, düşüğe, tekrarlayan gebelik kaybı veya erken gebelik kaybına da neden olabilmektedir.

Büyük miyomlar bası yapıp karında şişkinlik, bası hissi, kasık veya bel ağrısı, hazımsızlık, sık idrara çıkma, böbrek problemleri veya kabızlık şikayetine, yine kanamalara, kısırlığa neden olabilmektedir.

Rahim ağzını tıkayan miyomlarda adet kanaması kesilebilmekte ve kramplara bağlı ağrı olabilmektedir.

Nadiren bazı miyomlar rahim boşluğundan (kaviteden) vajene doğru çıkarak vajenden (hazneden) kanama, ilişki sonrası kanama, enfeksiyona neden olan kötü kokulu akıntıya neden olabilmektedir.

Miyomlar bazen dev boyutlara ulaşabilirler ve bu durumda hasta kilo aldığını hissedebilir ve karnında ele gelen büyük bir sertlik hissedebilmektedir.

Miyomlar Nasıl Teşhis Edilir?

Miyomlar, rahim içinde veya etrafında bulunan iyi huylu tümörlerdir. Miyomlar genellikle herhangi bir belirti vermezler ve rutin jinekolojik muayene sırasında tesadüfen fark edilebilirler. Ancak, belirti ve bulguları olan kişilerde miyom teşhisi için çeşitli yöntemler kullanılabilir. İşte miyom teşhisi için kullanılan bazı yöntemler:

Jinekolojik Muayene: Doktor, pelvik muayene sırasında rahimde büyümüş bir miyomun varlığını hissedebilir.

Ultrasonografi: Ultrasonografi, rahimdeki miyomların boyutunu, konumunu ve sayısını belirlemek için kullanılan yaygın bir görüntüleme yöntemidir. En sık kullandığımız tanı yöntemidir.

Bilgisayarlı Tomografi (BT) veya Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Özellikle MRG (MR), miyomların daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirir ve ultrasondan üstündür. MR miyom dejenerasyonlarını daha iyi gösterir. MR miyom içerisindeki kistik yapıları da gösterdiği için embolizasyon işlemi planlanan hastada tedavi başarısını öngörebilir.

Tanısal Histeroskopi: Bu prosedürde, bir tüp şeklinde bir cihaz (histeroskop) kullanılarak rahim içi görüntülenir. Bu, rahim içi miyomların teşhis edilmesine ve hatta rahim iç zarında izleniyorsa miyomun alınmasına da olanak tanır.

Endometriyal Biyopsi: Endometriyal biyopsi, rahim içi dokudan örnek alınarak incelemek için bir laboratuvara gönderilir. Bu, miyomlar dışında başka bir rahim içi patolojiyi dışlamak için yapılır.

Herhangi bir belirti veya endişeniz varsa, miyomda tecrübeli bir jinekoloğa danışarak uygun bir teşhis ve tedavi planı belirlemek önemlidir. Çocuk isteminiz var ise fertilite uzmanı tercihiniz olabilir.

Miyomlar Hamile Kalmaya Engel midir?

Miyomlar, hamile kalmaya engel olabilir ancak her miyom hamile kalmaya engel değildir. Miyomların konumu, boyutu ve sayısı gibi faktörler, miyomların hamilelik üzerindeki etkilerini belirler. İşte bazı durumlar:

• Küçük ve rahim dışında olan miyomlar genellikle hamilelik üzerinde minimal etkiye sahiptir ve çoğu zaman hamilelik sürecini etkilemezler.
• Ancak, miyomlar rahim içinde (intramural miyom) büyürse belirli bir büyüklükten sonra rahim iç zarına bası yapabilir veya rahim iç duvarında büyürse bebeğin rahim duvarına tutunmasına engel olabilir ve böylelikle hamile kalmayı zorlaştırabilir, hamilelik sırasında komplikasyonlara yol açabilir.
• Miyomlar ayrıca, gebelik sırasında artan hormon seviyeleriyle birlikte büyüyebilir ve hamilelik sırasında ağrı veya komplikasyonlara neden olabilirler.

Hamilelik düşünüyorsanız ve miyomlarınız varsa, bu konuda tecrübeli bir kadın doğum uzmanı ile görüşmeniz önemlidir. Doktorunuz, miyomların boyutu, konumu ve hamilelik üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendirerek size en uygun tedavi planını önerecektir. Bazı durumlarda, miyomların tedavi edilmesi veya hamilelik sırasında izlenmesi gerekebilir. Rahim koruyucu cerrahi için doktorunuzun tecrübesi çok önemlidir.

Miyomlar Nasıl Kısırlık Yapar?

Miyom kısırlığa neden olur mu? Miyomlar, hamilelik sürecinde sorunlara yol açabilen rahim içi veya rahim etrafında oluşan tümörlerdir. Miyomlar, kısırlığa neden olabilecek çeşitli mekanizmalar aracılığıyla üreme yeteneğini etkileyebilirler:

Miyomların implantasyon Engeli: Rahim içine doğru büyüyen miyomlar, embriyonun rahmin içine bebeğin yerleşmesini (embriyo implantasyonunu) engelleyebilirler. Bu, gebe kalmayı zorlaştırabilir veya başarısız olmasına neden olabilir.

Embriyonun Gelişimini Engelleme: Büyük miyomlar rahmin iç hacmini azaltabilir ve bu da embriyonun normal gelişimi için yeterli alanın olmamasına yol açabilir. Bu durum, hamileliğin erken dönemlerinde düşüklere veya gebeliğin sonlanmasına neden olabilir.

Rahim Duvarının Deformasyonu (Rahim Duvarının Yapısının Bozulması): Miyomlar, rahim duvarında veya içinde büyüyerek rahmin normal anatomisini değiştirebilirler. Bu da embriyonun tutunması veya rahim içinde sağlıklı bir şekilde gelişmesi için uygun olmayan bir ortam yaratabilir.

Kan Akışını Etkileme: Miyomlar, rahim içinde veya yakınında bulunan kan damarlarına baskı yapabilir ve bu da embriyonun gerekli besin ve oksijen almasını engelleyebilir.

Hormonal Dengeyi Bozma: Bazı miyomlar, hormonal dengesizliğe neden olabilir ve bu da ovülasyonu (yumurtlamanın gerçekleşmesi) veya rahim içi zarının (endometriumun) kalitesini etkileyebilir. Bu durum, gebe kalmayı zorlaştırabilir veya düşük riskini artırabilir.

Sperm veya Embriyo Geçiş Engeli: Rahimden tüplere açılan bölgede bulunan miyomlar sperm geçişini veya embriyonun geçişini engelleyebilmektedir.

Özetlemek gerekirse, miyomlar hamilelik sürecinde çeşitli mekanizmalar aracılığıyla kısırlığa neden olabilirler. Ancak, her miyom vakası farklıdır ve etkileri kişiden kişiye değişebilir. Bu nedenle, miyomların üreme sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirmek için bir jinekolog veya üreme endokrinologuyla görüşmek önemlidir.

Miyom Patlaması Nasıl Belirti Verir?

Miyom patlaması nadir görülen bir durumdur ve genellikle belirti vermez. Ancak, miyom patlaması bazı belirtilere neden olabilir:

• Ani ve Şiddetli Karın Ağrısı: Miyom patlaması, ani ve yoğun bir karın ağrısına neden olabilir. Bu ağrı, bir noktada odaklanmış veya yayılmış olabilir.
• Vajinal Kanama: Miyom patlaması durumunda hafif ila orta derecede kanama olabilir. Bu kanama genellikle vajinal kanama şeklinde olabilir.
• Şok Belirtileri: Aşırı kan kaybı nedeniyle, miyom patlaması yaşayan bazı kişilerde şok belirtileri görülebilir. Bu belirtiler arasında hızlı kalp atışı, düşük kan basıncı, soluk cilt, halsizlik ve bayılma hissi bulunabilir.
• Ateş Yüksekliği: Miyom patlamasında ateş yükselebilmektedir.

Miyom patlaması durumunda acil tıbbi yardım gerekebilir. Bu belirtilerden herhangi biriyle karşılaşan kişilerin derhal bir jinekoloji doktoruna veya acil servise başvurması önemlidir. Miyom patlaması, ciddi komplikasyonlara yol açabilir ve bu nedenle hızlı bir şekilde tıbbi müdahale gerektirebilir.

Miyom Embolizasyon Riskleri Nelerdir?

Miyom embolizasyonu, rahim miyomlarının tedavisinde kullanılan bir minimal invaziv cerrahi prosedürdür. Bu prosedürde, rahim arterlerine girilerek miyomların beslenmesini sağlayan kan damarlarına embolizan maddeler enjekte edilir, böylece miyomların büyümesi durur ve küçülür. Miyom embolizasyonu genellikle etkili bir tedavi seçeneği olmasına rağmen, her tıbbi prosedürde olduğu gibi bazı riskler taşır. Bunlar şunları içerebilir:

Geçici Karın Ağrısı ve Rahatsızlık Hissi: Prosedür sırasında veya sonrasında ağrı, karın ağrısı veya rahatsızlık hissi yaşanabilir. Bu genellikle geçicidir ve zamanla azalır.

Vajinal Kanama: Nadir durumlarda, miyom embolizasyonu sonrasında aşırı kanama görülebilir. Bu durumda ek tıbbi müdahale gerekebilir.

Enfeksiyon: İğne yerlerinde veya işlem sırasında mikropların girmesi sonucu enfeksiyon oluşabilir. Ancak, bu risk düşüktür ve genellikle antibiyotiklerle kontrol altına alınabilir.

Alerjik Reaksiyonlar: Embolizan maddelere karşı nadir durumlarda alerjik reaksiyonlar gelişebilir.

Geçici Hormonal Değişiklikler: Miyom embolizasyonu sonrasında hormon seviyelerinde geçici değişiklikler olabilir. Bu, bazı kişilerde adet döngüsünde değişikliklere veya geçici menopoz belirtilerine neden olabilir.

Üreme Fonksiyonu: Miyom embolizasyonu sonrasında nadir durumlarda rahmin fonksiyonunda değişiklikler olabilir. Bu nedenle, miyom embolizasyonu geçirmiş olan ve çocuk sahibi olma isteği olan kişiler için bu konuda dikkatli olunmalıdır.

Herhangi bir tıbbi prosedürde olduğu gibi, miyom embolizasyonu öncesinde riskler ve faydalar dikkatlice değerlendirilmelidir. Embolizasyon tedavisini düşünen kişiler, bu konuda deneyimli bir jinekolog, radyoloji uzman ve kalp damar cerrahı ile detaylı bir şekilde görüşmelidirler.

Miyom Tedavi Edilmeli midir?

Hastalardan gelen sorular; Miyomumu ne zaman aldırmalıyım? Miyom ne kadar büyürse ameliyat gerekir? Miyomların ilaç tedavisi olur mu?

Miyomlar bulgu verirse ve bu bulgular hastayı rahatsız ediyorsa tedavi edilmelidir. Bu bulguların şiddeti, hastanın yaşı, miyomun boyutu ve yerleşim yerine göre gözlemsel, medikal veya cerrahi tedavi (laparoskopi, laparatomi, histeroskopi) uygulanabilmektedir.

Genelde miyomlar tesadüfen tespit edildiği için, bir bulgu veya hastanın şikayeti yok ise sadece takip edilmesi yeterli olacaktır. 

Hangi Durumlarda Miyomlar Tedavi Edilmelidir?

Fazla miktarda adet kanaması olması ve buna bağlı kansızlık gelişmesi durumunda, kasık ağrısı, şişkinlik ve ele gelen kitle, miyomda kısa sürede hızlı büyüme izlenmesi, kısırlık şikayeti, tekrarlayan düşükler, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı, idrar kaçırma, kabızlık, idrar yollarında genişleme veya böbrek sorunlarına neden olması durumlarında miyom tedavisi ya da diğer adıyla myom tedavisi uygulanmalıdır.

Miyom Tedavisi Nasıl Yapılır?

1. Gözlemsel Tedavi: Ultrason ve klinik takip ile.

2. İlaç Tedavisi: Hormon tedavisi, GnRh Agonistleri, Antiprogestinler.

Hormon Tedavisi: Doğum kontrol hapları ve progesteron hormonu içeren ilaçlar (Ağızdan alınan progestinler veya progesteron içeren spiraller (mirena)) rahim iç zarında incelme yaparak kanama miktarını azaltmaktadır.

GnRH Agonistleri: Miyom boyutlarında ortalama %40-50 küçülmeye neden olmaktadır. Ancak GnRh agonistlerinin 6 aydan uzun kullanılmalarının kemik kaybı gibi ağır yan etkileri olması nedeniyle uzun süre kullanılmaları önerilmemektedir. GnRh agonistleri miyom büyük ise ameliyat öncesinde miyomun boyutunu azaltmak için kısa süre kullanılabilmektedir. Ancak ilaç kesildikten sonra miyomlar yeniden büyümektedir.

Antiprogestinler: Miyom tedavisinde kullanılabilmektedir.

3. Uterin Arter Embolizasyonu (Ameliyatsız Miyom Tedavisi): Miyom boyutlarını küçültmek için, miyoma giden damarları tıkamak amaçlanır. Ağrı yapabilmesi nedeniyle daha çok ameliyat olamayacak hastalar için tercih edilmelidir.

4. Cerrahi Tedavi: Miyomun alınması veya rahmin alınması şeklinde yapılmalıdır. Bu kararda kadının yaşı, doğurganlık isteği, miyomların büyüklüğü, kanser şüphesi önemlidir. Çocuk istemi olan miyom hastalarında fertilite koruyucu cerrahiyi tercih etmekteyiz ve rahmi koruyup sadece miyomları almaktayız. Ancak hasta 40 yaş üzeri ve çocuk istemiyor ise, miyomları büyük, fazla sayıda veya kanser yani sarkom varsa rahmin alınması tercih edilmektedir.

A) Myomektomi (Açık Ameliyat): Miyomun kötü huylu olduğunu düşünüyorsak, hasta ileri yaşlarda ise veya miyomdabüyük ise, açık ameliyat tercih edilmektedir.

B) Laparoskopik Miyomektomi (Kapalı Ameliyat): Kitle miyom görüntüsünde, çok büyük değil ve de kanser yani sarkom şüphemiz yok ise ilk tercih ettiğimiz operasyondur. Ancak miyomun yerleşim yeri de önemlidir. Laparoskopik myom ameliyatında çıkarılan miyom kitlesi karın içerisinde bir torba içerisine alınıp morsalatör ile parçalara ayrılmaktadır. Bu sırada etrafa dokuların sıçrama riski olabilir ve bu durumda kötü huylu tümör yayılabilir. Bu yüzden kanser şüphesinde morselasyon yöntemi önerilmemektedir ve açık ameliyat ile miyomun çıkarılması gerekmektedir.

C) Histeroskopi: Rahim boşluğuna doğru çıkıntı yapan miyom ise, kısa süren bir operasyon ile histeroskopi yaparak miyomu çıkartmamız mümkün olmaktadır.

D) Histerektomi (Rahmin Alınması): İlerleyen yıllarda miyomektomi yapılan kadınların yarısında miyomlar tekrar etmektedir. Miyomların kesin tedavisi rahmin alınmasıdır. İleri yaşta ve çocuk istemi olmayan, sarkom dediğimiz kanser tanısı alan olan kadınlarda rahmin alınmasını önermekteyiz. Rahim alındığında kadınlar adet olmazlar ancak menapoza da girmezler. Çünkü ameliyatta yumurtalıklara dokunulmamaktadır ve yumurtalar hormon üretip çalışmaya devam etmektedir.

E) Vajene Doğmuş Miyomlarda: Vajinadan doğru miyom alınabilmektedir.

Ne Zaman Miyom Ameliyatı Yapılmalıdır?

Medikal tedaviye rağmen şikayetler devam ediyorsa, miyom büyüklüğüne bağlı olarak bir bulgu veriyorsa veya kanser şüphesi varsa bu miyomlar cerrahi olarak çıkarılmalıdır.

Açık Ameliyat mı Kapalı Ameliyat mı Tercih Edilmelidir?

Yara iyileşmesi ve hastanın konforu açısından kapalı ameliyatlar tercihimizdir ancak miyom büyük ise, yerleşim yerine göre kapalı ameliyat ile çıkarılması mümkün değil ise veya sarkom dediğimiz kanser şüphemiz var ise açık ameliyat ile miyomun çıkarılması tercih edilmektedir.

Miyom Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Miyomlar genellikle iyi huylu tümörlerdir ve genellikle tedavi edilmese bile ciddi sorunlara neden olmazlar. Ancak, miyomların tedavi edilmemesi bazı semptomlara veya komplikasyonlara yol açabilir:

Miyomun Neden Olduğu Belirtilerin Artması: Miyomlar büyüdükçe veya belirli bir konuma yerleştikçe şikayetler artabilir. Bu şikayetler arasında ağır adet kanaması, kasık ağrısı, idrar yapma güçlüğü veya bağırsak sorunları (kabızlık) bulunabilir.

Anemi (demir eksikliği, kansızlık): Ağır adet kanaması nedeniyle miyomlar, kadınlarda demir eksikliği anemisine yol açabilir. Belirtiler arasında yorgunluk, halsizlik, solukluk görülebilir.

Doğurganlık Problemleri: Miyomlar, hamilelik sırasında implantasyonu engelleyebilir veya normal fetal gelişimi etkileyebilir. Ayrıca, miyomlar gebelik sırasında erken doğum riskini artırabilirler.

Komplikasyonlar: Nadir durumlarda, miyomlar patlayabilir veya dönerek kan dolaşımını engelleyebilirler. Bu durum acil tıbbi müdahale gerektirebilir.

Yaşam Kalitesinde Düşüş: Şikayetlerin artması veya komplikasyonların gelişmesi nedeniyle, miyomlarla yaşayan kişilerin yaşam kalitesi düşebilir.

Miyomların tedavi edilip edilmemesi, şikayetin şiddetine, miyomların boyutuna ve konumuna bağlıdır. Tedavi, şikayetin hafifletilmesi veya komplikasyon riskinin azaltılması amacıyla yapılabilir. Bu nedenle, miyomlarla ilgili herhangi bir endişeniz varsa veya semptomlarınız varsa, tecrübeli bir jinekoloji doktoruna danışmanızı önemlidir.

Miyom Tedavisi Fiyatları İstanbul

Her hasta farklı bulgu verdiği ve her hastanın tedavisi farklı olduğu için, hastalarımızı önce muayene ediyoruz ardından ultrason ve gerekli tetkikleri yapıp, sonrasında takip veya tedavi kararı almaktayız. Hastalarımızın miyom ameliyatı İstanbul için anlaşmalı olduğumuz hastaneler arasında yaptığı seçimin de fiyatı etkilemesinden dolayı, operasyon için kişiden kişiye değişen fiyatlar vermekteyiz.

İstanbul miyom tedavisi fiyatları ve miyom ameliyatı ücretleri hakkında detaylı bilgi için bize başvurabilir, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek konusunda uzman isimlerden Doçent Doktor Çiğdem Yayla Abide’den randevu alabilirsiniz.

Miyom ve Miyom Tedavisiyle İlgili Sıkça Sorulan Sorular