Mikroenjeksiyon (ICSI, Intrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu)

Mikroenjeksiyon yöntemi (Intrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu, ICSI), yüksek başarı oranı sayesinde tüp bebek tedavisinde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Mikroenjeksiyon yönteminin %80 oranında başarılı olduğu bilinmektedir. Mikroenjeksiyon yöntemi; tüp bebek tedavisinin dölleme aşamasında kullanılmaktadır. Klasik tüp bebek tedavisinde yumurta ile spermin kendiliğinden döllenmesi beklenir. Mikroenjeksiyon yöntemi kullanıldığında ise bu işlem spermin yumurtanın içine enjekte edilmesi ile gerçekleştirilir. Özellikle spermin az olduğu durumlarda uygulanmaktadır. Tüp bebek tedavisinde en başarılı yöntem mikroenjeksiyon yöntemidir.

Mikroenjeksiyon (ICSI) Nedir?

Mikroenjeksiyon; yumurtanın içine spermin bir iğne yardımıyla bırakılması işlemidir. IVF yönteminde spermin yumurtayı kendiliğinden döllemesi beklenirken, mikroenjeksiyon yönteminde en sağlıklı sperm yumurtanın içine enjekte edilmektedir. Mikroenjeksiyon yöntemiyle tüp bebek tedavisinde yüksek bir başarı elde etmek amaçlanmaktadır. Mikroenjeksiyon yöntemi, ICSI yani intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu olarak da bilinmektedir.

Mikroenjeksiyon Kimlere Uygulanır?

Mikroenjeksiyon yöntemi, tüp bebek tedavisinde kullanılmaktadır. Tüp bebek yönteminde uygulanan IVF yönteminde yumurtanın yanına yerleştirilen spermlerin kendiliğinden yumurtayı döllemesi beklenmektedir. Ancak kişide sperm sayısı az ise bu işlem başarısız olabilmektedir. Nedeni bilinmeyen kısırlık probleminde de sorun, spermin yumurtayı kendiliğinden dölleyememesi olabilir. Bu durumda mikroenjeksiyon yöntemiyle sperm yumurtanın içine direkt enjekte edilerek döllenme sağlanmaktadır.

• Erkekteki sperm sayısı düşükse,
• Erkekteki menide sperm hücreleri hareketsizse,
• Sperm morfolojisi bozuksa,
• Kadındaki yumurta sayısı da düşükse,
• Daha önce tüp bebek denenmiş ancak başarılı olunamamışsa,
• Sperm örneği boşalma ile alınamamış ve ameliyat ile (TESA, TESE yöntemiyle) elde edilmişse,
• Nedeni bilinmeyen ve açıklanamayan kısırlık sorunu varsa, mikroenjeksiyon yöntemi uygun olabilmektedir.

Klasik IVF ve ICSI (Mikroenjeksiyon) Farkı Nedir?

Mikroenjeksiyon ve klasik IVF aslında aynı şekilde başlayan ancak dölleme aşamasında birbirinden farklılaşan yöntemlerdir. IVF tedavisi; görünürde bir sperm problemi olmayan vakalarda tercih edilmektedir. Mikroenjeksiyon tedavisi ise; sperm problemi yaşanan veya bilinmeyen kısırlık vakalarında tercih edilmektedir. Ancak biz günlük pratiğimizde ICSI yani mikroenjeksiyon yöntemini kullanarak Tüp Bebek tedavilerimizi yapmaktayız. Çünkü mikroenjeksiyon yöntemi tedavi başarısını artıran bir yöntemdir.

Mikroenjeksiyon klasik IVF yönteminden farklı olarak, seçilen tek bir sperm hücresinin yumurta hücresi içerisine enjekte edilmesidir. Kullanılan enzim yardımı ile yumurta etrafındaki hücreler temizlenmekte ve mikropipetler yardımıyla, mikroskop altında enjeksiyon işlemi yapılmaktadır. Klasik IVF’de sperm ile yumurta özel bir kültür ortamında bir arada tutulmakta ve spermin yumurtayı döllenmesi beklenmektedir.

Mikroenjeksiyon Aşamaları

Mikroenjeksiyon yönteminde ilk olarak birtakım ilaçlarla yumurtalar büyütülüp toplanılmaktadır, ardından en kaliteli sperm seçilip döllenme işlemi sağlanmaktadır. Son olarak döllenen yumurtalar yani embriyolar takip edilip 3. veya 5. günde anne rahmine transfer edilmektedir. Taze transfer değil de donmuş embriyo transferi planlandı ise bu aşamada embriyolar dondurulup transferi sonra yapılmaktadır.

Mikroenjeksiyon yönteminin kullanıldığı tüp bebek tedavisinde yumurtalar, olgunlaşan ve olgunlaşmayan olarak iki gruba ayrılmaktadır. Olgun yumurtalar döllenme işlemi için kullanılmaktadır. Döllenme için hazırlanan yumurtaların etrafındaki diğer hücrelerin temizlenmesi için soyma işlemi yapılmaktadır.

Aynı anda erkekten en sağlıklı ve kaliteli spermin seçilmesi için sperm alınmaktadır. Erkekten sperm alınma süreci; boşalma yöntemi, veya cerrahi olarak sperm alınması (TESA veya TESE) yöntemlerinden biriyle gerçekleşmektedir. Mikroenjeksiyon yönteminde sperm seçme aşaması, gebeliğin gerçekleşmesi için oldukça önemlidir. Sperm morfolojisi, spermin olgunluğu, spermde DNA hasarının olmaması önemlidir.

Laboratuvar ortamında, bir mikroskop altında bu seçilen olgun yumurtanın içerisine en sağlıklı olan sperm enjekte edilmektedir. Enjeksiyon işleminin üzerinden geçen 17-18 saat sonrasında döllenmenin olup olmadığı kontrol edilmektedir. Mikroenjeksiyon işlemi ortalama olarak 15-20 dakika sürmektedir. Mikroenjeksiyon tedavisi kolay ve kısa süren bir yöntemdir.

Mikroenjeksiyon Riskleri Nelerdir?

Mikroenjeksiyon riskleri genellikle çok düşüktür. Ancak mikroenjeksiyon komplikasyonları arasında mikroenjeksiyon öncesi, yumurtanın uyarılması aşamasında kişide baş ağrısı ve vajinal akıntı, memelerde hassasiyet, kanama, kilo artışı, yüksek ateş gibi durumlar görülebilmektedir. Yumurtanın olgunlaştırılması için yapılan iğne sonrasında mide bulantısı, kusma, yumurtalıklarda hassasiyet gibi OHSS belirtileri de görülebilir. Tüp bebek tedavisinde ortaya çıkan OHSS hastalığı genellikle 2-3 hafta arasında vücuttan ödemle atılmaktadır.

Tüp bebek tedavisi ile mikroenjeksiyon yöntemi kullanıldığında ve gebe kalındığında görülen düşük riski, doğal yollarla gebe kalındığında görülen düşük riskiyle benzer oranda görülmektedir.

İstanbul Mikroenjeksiyon Tedavi Fiyatları Nelerdir?

Mikroenjeksiyon tedavi fiyatları, tüp bebek tedavisi için başvuran çiftlerin merak ettiği bir konudur. Tüp bebek tedavisi maddi ve manevi yükümlülüğü fazla olabilecek bir tedavidir. Öncelikle tüp bebek tedavisi için muayene olunmalı ve mikroenjeksiyon yönteminin kullanılması için çiftin uygun olup olmadığı belirlenmelidir. Mikroenjeksiyon tedavi fiyatları için Tüp Bebek konusunda uzman olan Doç. Dr. Çiğdem Yayla Abide ile iletişime geçebilirsiniz.